Sevgi ve Kalp

Kalp, vücudumuz oluşurken anne karnında hareket etmeye başlayan ilk organımızdır. Bebeğin kalbi anne karnında, altıncı haftadan itibaren atmaya başlar. Diğer organlar, kalp ve damar sistemi etrafında şekillenerek oluşur ve işlev. Hayatımız boyunca heyecanlandığımız, duygulandığımız anlarda çalışmasında belirgin farklılıklar hissettiğimiz, hızla çarpan, kalbimiz hayatın ve canlılığın kaynağı olarak görülmüş, muhtemelen bu nedenle de ruhun kalbe yerleştiğine inanılmıştır.

Tüm insanlık tarihi boyunca kalp, mucizevi bir organ olarak algılanmıştır. Kalp, yeryüzündeki tüm kültür ve medeniyetlerde hayatın ve canlılığın kaynağı olduğu kadar sevgi, dostluk, merhamet, vicdan, yardımseverlik, özveri, vefa, birlik-beraberlik, güven ve cesaretin simgesi olarak kabul edilmiştir.

Avcılıkla geçinen ilk insanların, avladıkları hayvanların kalp atışlarının durmasıyla öldüklerini ve kalplerinin atmaya devam ettiği sürece de canlı kaldıklarını gözlemlemiş oldukları düşünülmektedir. Eski Çin ve Uzakdoğu medeniyetlerinde de kalbin ruhsal gücün ve aklın merkezi olduğu inanışı yaygındı. (M.Ö.3000-2000)

Eski Yunan’da (M.Ö. 700-200) ruhun, kalbin içinde yerleştiğine inanılıyordu. Kalbin kan pompalama fonksiyonun farkında olan Hipokrat ve Aristo, kalbin aynı zamanda duygu ve düşünce yeteneklerinin de merkezi olduğunu düşünüyorlardı.

Sevginin kalple ilişkisi konusunda en eski ve ilginç bulgulardan biri de antik çağlarda (M.Ö.7.yy) Kuzey Afrika’da bulunan Cyrene şehir devletinin hikayesinde saklıdır. Günümüzde Libya sınırları içinde kalan Cyrene şehri, civarında yetişen çok değerli Silphium bitkisiyle ünlüydü ve bu bitki nedeniyle dönemin en önemli ticaret merkezi haline gelmişti. Silphium, erkekler için çok güçlü bir afrodizyak etki gösterirken, kadınlar için kontraseptif (doğum kontolü) amacıyla kullanılıyordu.

Bu özelliği nedeniyle silphium bitkisi o kadar değerliydi ki Cyrene paraları üzerinde Silphium tohumunun şekli resmedilmişti. Günümüzde de kullanılan kalp sembolüne çok benzeyen bu şeklin, kalp ve aşk arasındaki ilişkinin tarihsel köklerini oluşturduğu düşünülmektedir.

Bugünkü sevgililer günü kartlarında görülen kalp sembolü ortaçağda 1400’lü yıllardan sonra popüler olmaya başlamıştır.1400’lerden kalma “Kalbin Sunuluşu” isimli Fransız duvar halısında erkeklerin âşık oldukları kadınlara bağlılık ve adanmışlıklarını kalplerini sunarak gösterdikleri tasvir edilmektedir.

Kalp ile aşk arasındaki bu tarihsel birliktelik, bugün de devam etmektedir. Hepinize sağlıklı bir kalp ile yaşanacak güzel günler dileriz.

Güncellenme Tarihi: 13.02.2016
Toplam Sayfa Gösterimi: 3268

Hastanemiz, başta SGK olmak üzere çok sayıda ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş, vakıf, banka, şirket ve odayla anlaşmalıdır. Ayrıntılı liste.

Web sitemizi ziyaret ettiğinizde sitemizde yer alan kullanım koşullarını incelemelisiniz.

@2024 Tüm hakları saklıdır.
Medline Adana Hastanesi

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.